Oynamak ve rol yapmanın büyüsüne kapılan herkesin hayalinde mutlaka oyuncu olmak vardır.
İzlediğimiz bir tiyatro oyunundan, okuduğumuz bir eserden ya da bir sinema filminden hareketle biz de bu yola çıkmaya karar verir, çoğu zaman yoldan geri döneriz. Çünkü nasıl oyuncu olunacağını bilemeyiz.
Oyunculuğa yeni başlamak isteyen herkesin geçmesi gereken 4 önemli vardır;
1) SAMİMİYET
Lütfen kendinize "Bu işi neden ve hangi düzeyde yapmak istiyorum?" sorusunu yöneltin ve cevabınızın samimi olduğundan emin olun.
2) GÖZLEM
Yaşadığınız yerin size sunduğu imkanlar çerçevesinde bu işin yapıldığı alanları mümkün olduğunca ziyaret edin.Kurum tiyatroları ve özel tiyatrolarla iletişime geçin ve soru sormaktan çekinmeyin.
3) ARAŞTIRMA
Şehir tiyatroları, devlet tiyatroları, özel tiyatrolar ve oyunculuk eğitimini lisans düzeyinde veren eğitim kurumlarının bölüm oyunları dahil olmak üzere mümkün olduğu ölçüde çok oyun izleyin. Oyun metni okumayı bir alışkanlık haline getirin.
4) SEÇİM
Oyunculuk eğitimine başlayacağınız yere karar vermek, sürecin başlangıcındaki en önemli seçimdir. Zira eğitmenle oyuncu adayı arasında bir bağ kurulması gerekir. Tiyatroda usta-çırak ilişkisinin önemini ihmal etmeyin ve kendinizi en iyi hissedeceğiniz alanı seçtiğinizden emin olun. Başlangıç eğitimi için özel sanat merkezleri ve belediye şehir tiyatrolarının her yıl düzenlediği tiyatro kurslarını takip edebilirsiniz.
İzlerken hayran kaldığımız, içimizdeki kuytu köşelerde itinayla sakladığımız duygulara dokunabilen, içinde bulunduğu her hikayeyi bizden olana dönüştürebilen oyuncuların yadsınamayacak kadar sık karşılaştığımız cümlesinin...
"Hala öğreniyorum"olması şüphesiz ki tesadüf değildir.
Şüphesiz ki "nasıl iyi oyuncu olurum" sorusunun cevabı bir süreç ve sabır meselesidir. Bir oyuncunun mesleğini iyi yapabilmek için sahip olması gereken özellikler ve teknik çalışmaların gerekliliğinin altını çizerek bu mesleğin icrasında kişisel yolculuğunuzun ve hikayenizin büyük önem taşıdığını vurgulamak isterim.
Kendime şiar edindiğim, yüzlerce öğrencinin hikayesine dokunmuş, sahnede işini mucizevi bir aşkla gerçekleştiren bir ustanın özetlediği gibi:
"hayatta ne kadarsan, sahnede de o kadarsın"